top of page

Sanal Para

KRİPTO PARA VAR MIDIR?

2009 yılında ilk kez ortaya çıkan “kripto paranın” 1000’den fazla “marka” altında 150 miyar ABD doları piyasa değerine ve de günlük birkaç milyar USD işlem hacmine ulaştığı hesaplanmaktadır.

“Sanal para” veya “kripto para” yazarak arama motorlarına girildiğinde on milyonlarca sonuç çıkmaktadır. Bu başlıkların önemli kısmının, tanıtım ve pazarlamaya yönelik olduğu aşikârdır ve bu çerçevede her okuyucu veya meraklı insan yeterince bilgiye sahip olabilmektedir.

 

Para Ne İşe Yarar?

Mübadele aracıdır. Mal ve hizmetlerin el değiştirmesine yarar.

Ortak değer ölçüsüdür. Mal ile hizmete karşı değeri, toplumca, yani alıcı ve satıcı tüm taraflarca kabul edilmelidir. Bunun için paranın değerinin istikrarlı olmalıdır, yani bir paranın değeri enflasyon - devalüasyon gibi sebeplerle değişken olmamalıdır.

Tasarruf ve borçlanma aracıdır.

Ekonomiyi yönlendirmekte kullanılır. Sadece mali politikaların değil, aynı zamanda vergilendirme ve denetimler kapsamında bir araçtır.

 

Sanal Paralarda Bu Özellikler Var Mıdır?

Değişim aracıdır ama kısıtlıdır. Hem operasyonel olarak hem de arkasında bir devlet gücünün yokluğu para varlığı ihtiyacının sadece çok az bir kısmını karşılayabilir.

Ortak değer ölçüsü değildir. Değerinin ultra aşırı değişken olması bile bu özellikten çok uzak olduğunu göstergesidir.

Tasarruf ve borçlanma aracı olabilir ama bu yaygınlık, kullanılabilirlik ve toplumsal kabul açısından yeterli teknik düzeye gelmesinde manidir.

Ekonomiyi yönlendirmede kullanılması kavramların özü gereği mümkün değildir, tam tersi sanal paranın, ekonomiyi yanlış yönlendirme riski nedeniyle orta vadede devletlerin hedefi olma tehlikesi bulunmaktadır.  

 

Sanal Para Tarif Ve Tanıtımlarında Öne Çıkan İki Özellik Vardır.

İlki, paranın kripto olması, yani para sahibinin başkaları tarafından bilinemiyor olmasıdır. Başkasından kastedilen şeylerin başında kamu ve temsilen devlet gelmektedir. Bu gizlilik gayesinden iki anlam çıkarmak mümkündür: paranın temin edildiği iş veya kaynağı yasa dışıdır, diğeri ise vergisi ödenmemiştir veya ödenmek istenmiyordur. 

Diğer “sanal para avantajı” şudur: şifreleme vs tekniği gereği ancak belli sayıda sanal para üretilebileceğidir. Bu ifadenin teknik yorumu “arz’ın kısıtlı (sınırlı)” olduğudur. Sanal paraların, yeni şifre üretilemeyince yeni para arz edilemeyeceği için, adeta “kaşıkçı elması” muamelesi göreceğine inanılmaktadır.

Paralar FX (döviz) piyasalarında işlem görürler, bir para konvertibl değilse hükümranlığın sahibi, yani merkez bankası arkasındadır ve diğer para birimlerine karşı değerini belirler ve de bu fiyatla işlem yapar. Bu durum uluslar arası işlemler için böyledir, zaten lokal olarak 4 farklı fonksiyonunu az yada çok yerine getirmektedir.

 

Bu Ayrıcalıklar Gerçekten Var Mıdır?

İşlem gören 1000’den fazla sanal para olduğu bilinmektedir ve sayının artmaması için hiçbir sebep yoktur. İsmi farklı olmakla beraber en azından yüksek ikame değerliliği nedeniyle bir arz kıstı olmadığı, tersine sınırsız üretilebileceği (elektrik tüketimi sınırı hariç) varsayımını çürütebilecek karşıt bir ekonomi söylemi bulmak zordur.

Kripto olma avantajı, yani sahiplerinin kimliğini gizleme özelliği ilk bakışta haklılık payı olan bir önerme gibi durmaktadır. Ancak bu özellik esasen “sanal paranın” para olma özelliğini kısıtlayan ana temel faktör olması kadar başka sorunlu bir alandır. Birçok iktisadi faaliyetin günlük kullanımda sıklık derecesinin yanında, ilaveten Borçlar Kanunu, TTK, Medeni Kanun gibi hukuki ortamların temelini, ispat ve muhakeme şartlarını kısıtlayacak veya ortadan kaldıracaktır. Ama daha önemlisi, “varlığı ancak ‘harcama hakkını’ tekeline almasına borçlu olan devlet, neden kendini zayıf düşürecek bir yapıya müsaade etsin?” sorusunun cevabıdır. Diğer bir deyişle Devlet’in, vergi alamayacağı bir alanın oluşmasına ve gelişmesine müsaade etmesi, kendi varlığını tehlikeye atması demektir. Diğer yandan; özel kişi ve kurumların varlıklarının kaynağı ve elde edilişi yöntemlerinin aleni ve hesap verilebilir olması, devletin temel nedeni olan adaletin “kaim ve daim” edilmesi yükümlülüğünü yerine getirebilmesinin ilk şartıdır. Eğer sanal para vasıtasıyla servet transferlerini izlemenin yolu kapatılırsa yasadışı her türlü “iş” daha kolay icra edilebilir hale gelecektir. Bu nedenle sanal paranın kripto işlemler için kullanılmasına hiçbir devlet müsaade edemez ve tolerans gösteremez. Eğer kripto para ekonomide etkin olarak varsa artık paranın sadece adı kriptodur. Bu gerçekliğin nihayetinde ya sanal para kripto değildir ya da kripto olamadığı için artık toplum tarafından kabul görülmeyecek ve toplum tarafından işlemde kabul görülmeyecektir. Her iki durumda işlevini ve varlığını kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır.

 

Şikago Ticaret Borsası bünyesindeki CBOE sanal paralardan birinin işlemlerine konu olmasını 2017 sonunda kabul etmesi onun para olduğunu kanıtlamadığı gibi, işlem gördüğü yer ve kategori zaten “sanal paraların” para olmadığının bir göstergesidir.

 

Sanal Paralar Neden Çok İlgi Görüyor?

En meşhur sanal paranın değerinin (USD’ye karşı) kısa sürede binlerce kat artması esasen işin vahametinin bir göstergesidir ama amatör yatırımcı ve spekülatörlerin çılgınca talebinin ana nedeni de budur.

Her standart ve ticari malın bir makul üst fiyat limiti vardır.  Bu tür klasik fiyat artışların matematiksel ve iktisadi izahları vardır. Anormal değişimlerde ise “paradigma değişikliği” söz konusu olmuştur, diye düşünülür. İşte sanal paralardaki bu fiyat garabetinin temel felsefe numarası, bu kabul olmalıdır. Yani birileri “ekonomik yapı ve varsayımlar değişmiştir, parası da değişecektir (değişmiştir),” varsayımı ve buna dayalı temayüllere oynamış ve tutturmuş olmalıdır. Zaten birçok kişinin inandığı “bu pazar (kripto para) 10 – 15 büyük spekülatörün elinde olduğu teorisinin çıkış noktası da, bu “şüpheden” kaynaklı gibidir.

 

Peki Yüz Milyarca Dolarlık İşlemler Aslında Nedir?

Bir satın alma, bir ihtiyaca binaen yapılır: İstihlaki veya ticari. Ticari olanlardan bir kısmı spekülatiftir, bunlardan bir kısmı da manipülatif olabilir. Bir işlemin bacaklarından birisindeki işlemlerin parasal olarak çoğunluğu manipülatif ise, orada ticaret yoktur, hatta kumar dahi değildir yapılan şey, olan bitenler sadece organize dolandırıcılıktır.    

 

Bu İşten Para Kazanmak Mümkün müdür?  

Mümkündür, eğer standart acemi davranışı olan “sadece long pozisyonuyla para kazanılır” mottosunun dışında da bir yöntem olduğunu biliyor ve uygulayabiliyorsanız, belki… Teknik analiz, yatırımcı psikolojisi vs de biliyor olmalısınız. Ayrıca “üst aklın” ne yapmak istediğini tahmin edebilmeniz gerekecektir. Ama bunların hepsinden önce şu çıplak gerçeğe inanmanız şarttır: “bu iş nihayetinde bir hayal ticaretidir.”


Şerif Elender

Kıdemli Danışman

Ekonomi - Finans


Her hakkı mahfuzdur. İzinsiz hiç bir şekilde kopyalanamaz ve yazarın ismi zikredilmeden alıntılanamaz.

4 Aralık 2018

bottom of page